top of page

ALİ NESİN/ 23.02.2018

Taylan Kara, Murat Belge hakkında bir yazı yazmış, araya beni de sokuşturmuş, yazıyı bu sabah okumadan paylaşmıştım.

Murat Belge'nin benim yardımıma ihtiyacı yok, gerek görürse kendisi cevaplar Taylan Kara'yı. Ben kendi payıma düşen kısma cevap vereyim.

Taylan Kara beni, "Murat Belge her türlü eleştirinin dışında tutulması gereken biridir. Bunu idrak edemeyen haddini bilmezdir" Facebook paylaşımımdan dolayı eleştiriyor.

Karşımdakini incitmeden kendimi nasıl savunacağımı bilmiyorum. Elimden geleni yapacağım.

Hani acemi satranç oyuncuları vardır, rakip hamle yapar yapmaz, hiç düşünmeden hamlelerini yaparlar. Rakip veziri mi oynamış, piyonu mu sürmüş, kalenin önünü mü açmış, umurlarında bile değildir, çünkü onlar gözlerini rakibin şahına dikmişlerdir, rakibi mat edeceklerdir, varsa yoksa mat etmek, akılları fikirleri rakibi mat etmekte... Rakip hangi askeri nereye ve hangi amaçla oynamış, onlara ne! Ve tabii kısa zamanda mat olurlar!

Taylan Kara da mat peşinde. İlla haklı çıkacak. Haklı çıkmak için fırsat kaçırmıyor. Akbaba gibi ağzının suları akarak fırsat kolluyor. Bulmuş fırsatı!

Nasıl olur da Murat Belge her türlü eleştirinin dışında tutulabilirmiş. Atatürk dahil herhangi biri eleştiri dışında tutulabilir miymiş? Öyle diyor Taylan Kara. Müthiş bir akıl! Kıvrak bir zekâ! Dehşetengiz bir gözlem! Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi!

***

Doğruya doğru. Herkes eleştirilebilir. Ama ben Murat Belge eleştirilemez yazmışım... Yazdım mı yazdım. Yanlış mı yanlış!

Peki herkesin eleştirilebilir olduğunu Taylan Kara biliyor da ben bilmiyor muyum? Taylan Kara'nın eğitimi nedir bilmiyorum ama doğrusu benimki de pek fena sayılmaz. Bir şeyler öğrendik zamanında. Herhalde bu kadarını biliyoruz. Biz bir de ayrıca metin analizi diye bir ders gördük, hem de yıllarca. Sanırım kendisi öyle bir dersin varlığından habersiz.

Metin analizi dersinde yazarın düşüncesinin doğruluğu yanlışlığı değil, yazarın ne söylemek istediği ve meramını nasıl dile getirdiği incelenir. Kelimelerin seçimi, paragrafların dizilimi, yazının başı, ortası, sonu, heyecanın doruk yaptığı pasajlar, vurucu cümleler vs. Çok zevkli bir derstir.

Örnek: Şimdi ben kalkıp "iki kere iki beş eder" desem, benim için, "adama bak, matematik profesörü olmuş, iki kere ikinin kaç olduğunu bile bilmiyor" mu diyeceksiniz, yoksa, "yahu galiba adam başka bir şey söylemek istemiş" mi diyeceksiniz? İşte metin analizi bu aşamada başlar.

Bazen çarpıcı olmak için, kimi zaman ironi ve alay için, ya da ne bileyim ben, okuru sarsmak için, yerinden zıplatmak, şaşırtmak, dikkat çekmek için bu tür hilelere başvurulabilir. Örnekleri çoktur.

Peki ben ne demek istedim "Murat Belge eleştirilemez, eleştiren de haddini bilmezdir" demekle?

Yoruldum valla... İşim gücüm var benim... Hani birine fıkra anlatırsınız da anlamaz, fıkranın komik ögesini uzun uzun açıklarsınız, işte o kişiye benzetiyorum kendimi. Acıyın bana... Ama o kadar da zor değil yahu. İpucu vereyim: Murat Belge çok değerli biridir.




Alınan yer:


Yazıda sözü edilen yazının bağlantısı:



594 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page