top of page

ADOLF HİTLER’İN GEREKÇELERİ, ENSEST-KIZILBAŞLIK ÇEVİRİSİ, ŞEBEKENİN SUSKUNLUĞU

Güncelleme tarihi: 6 Ağu 2023

Fatih Özgüven’in çevirdiği bir kitapta “ensest” sözcüğünü “kızılbaşlık” olarak çevirmesine haklı bir tepki gösterildi. Sosyal medyada birçok kurum ve kişi konuyu gündeme getirdi ve olayı kınadı. Birçok internet sitesi olayı haber yaptı.

Ancak tam tamına aynı şeyi Murat Belge yaptığında korkunç bir suskunluk, başını öte tarafa çevirme ve görmezden gelme hâli var. F. Özgüven’e tepki gösteren ve haber yapan sitelerin hiçbiri M. Belge’nin ensest-kızılbaşlık çevirisinde haber değeri görmedi. Üstelik her iki olay da tamamen aynı ve aynı günlerde gündem oldu.



Murat Belge'nin 1982'de Adam yayınlarından çıkan çevirisi

Fatih Özgüven’e çeşitli gazeteler, insan hakları derneği'nin çeşitli şubeleri, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı komisyon, çeşitli gazeteciler, ifşa hareketleri, “insan hakları aktivistleri” ne kadar yüzlerce tepki gösterilirken Murat Belge’nin yaptığı aynı çeviriye bu kurum ve kişilerden BİR TANESİ BİLE bir tepki göstermedi.


*

Fatih Özgüven’in Çevirisini Haber Yapan Bazı Siteler

*

Üstelik F. Özgüven bu konuda açıkça özür diledi; M. Belge ise “bir yanlışlık olmuş” bile demedi.

Ama Murat Belge’nin birkaç ayrı yayınevi tarafından defalarca baskısı yapılan ve 30 yıla yakın bir zamandır piyasada dolaşan bu çevirisi için hiçbiri gıkını çıkarmıyor.

Çünkü Murat Belge kendilerinden biri.

Aynı sözcüklerle yapılan, aynı zamanda gündem olan birbirinin tamamen aynısı olan iki olaya, F. Özgüven’e gösterilen, M. Belge’ye gösterilmeyen tepkilerin anlamı nedir?

Başkaları yapsa hiçbir mazeret kabul edilmez ama Murat Belge yaptığında;

ya susulur (çoğu kez olan budur),

ya inkar edilir,

ya sanki bu yapılan şüpheliymiş gibi davranılır (“böyle iddialar var”),

ya bir gerekçe bulunur (“o sırada gençtir”, “ne

yapsın sözlükte öyle yazmaktadır”, “gözden kaçmıştır”)

ya bir gerekçe “üretilir” (“M. Belge, çevirinin sahihliğini artırmak için cehaletin dilini kullanan bir kahramanın sözlerini çevirirken, Türkçedeki cehalet jargonunun ifadelerinden yararlanmıştır, bu bir çeviri tekniğidir”) vs.

Şaka değil, M. Belge’nin “ensest-kızılbaşlık” çevirisini ciddi ciddi “çeviri tekniğidir” diye savunan dahi oldu.

Bir olgu daha nasıl kanıtlanabilir? Yapılan çevirinin yerini, kitabını, sayfasını, kitabın künyesini, özgün metni tek tek fotoğraflayıp gösteriyoruz. Hâlâ “bir takım iddialar” deniyor.

Görmek istemeyen, elbette göremez.

*

Şunu bir kez daha anlıyoruz; aslında zaten biliyoruz da tekrar hatırlıyoruz.

Ülkemizin düşünce dünyasında baskın olan ilişkiler ağına dahil olanlar için:


-İnsan hakları, ırkçılık, ayrımcılık vs. TAMAMEN ARAÇSALDIR; bu başlıklar sadece siyasette mevzi kazanmak için kullanılır.


-İnsanların acıları zerrece umurlarında değildir; ne azınlıkların yaşadıkları umurlarındadır, ne ırkçılık, ne de diğer haksızlıklar…


-Haksızlığı yapan kişi, ancak diş geçirecekleri ya da kendi etki çemberlerinin dışında olan birileri ise ses çıkarırlar.


-Kendi şebekelerine dâhilse Adolf Hitler için bile susabilir veya gerekçe üretebilirler.


-En küçük bir ahlaki, vicdani, düşünsel, toplumsal kaygıları yoktur. Gerçeklik ancak işlerine yarıyorsa savunulur.


- Ülkemizin düşünce dünyasında baskın olan bu yapının sözlükteki karşılığı “ŞEBEKE”dir.


-Bu şebeke, on yıllardır bu toplumla oynamakta, toplumun aklının ırzına geçmektedir.


-Bu şebekenin yıllardır açık ara belirlediği/yönlendirdiği düşünce ikliminin mantıksal sonucu olan bir toplumda yaşamaktayız.


-Bu şebeke ve bu şebekenin dayattığı düşünce iklimi tavizsiz ve topyekun reddedilmediği sürece bu toplumsal çürüme derinleşmeye devam edecektir.


Taylan Kara


1.065 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page